JOSEPH HAYDN (1732 -1809)


On sekizinci yüzyılın ikinci yarısında müzik sanatında büyük değişiklikler oldu. Johann Sebastian Bach ve Haendel tarafından kullanılan biçim ve üslûplar yavaş yavaş terkedildi ve yerlerini yeni biçim ve üslûplar aldı.

Yeni biçimler "senfoni", "uvertür", "konçerto", "sonat" ve "yaylı sazlar kuarteti" dir. Yeni üslûp ise "omofonik üslûp"tur.

Bu yeniliklerin hatırlattığı adlar Joseph Haydn, Wolfgang Amadeus Mozart ve Ludwig Van Beethoven’dir. Gerçekte yeniliklerin kökleri daha önceki ve daha az tanınmış başka bestecilerdedir. Fakat bu üç sanatçı yenilikleri müzik dünyasına hakim kılmışlardır.

Hiçbiri Viyana'da doğmayan bu üç besteci bir "Viyana Devri" ile bir "Viyana Okulu" meydana getirmişlerdir. "Viyana Devri" Haydn'ın doğumundan (1732) Beethoven’in ölümüne (1827) kadar uzayan devirdir.

*

Joseph Haydn uzun ömrü boyunca Barok devrinin son yıllarını, Klasik devrin tümünü ve Romantik devrin başlangıcını görmüş, eserlerile bu devirler arasında bir köprü kurmuştur.

Haydn ölümünden sonra uzun yıllar boyunca senfoni, yaylı sazlar kuarteti, modern orkestra ve genellikle çalgı müziğinin (instrumental music) babası sayılmıştır. Gerçekten, bu babalıklar mübalâğalıdır. Gerek senfoni ve gerekse yaylı sazlar kuarteti Haydn'dan önce vardı. Haydn senfoniyi ve yaylı sazlar kuartetini sürekli olarak kullanmış, geliştirmiş, bunların meselelerini büyük yetkiyle halletmiş, sanat imkânlarını göstermiştir.

Haydn'ın yedi yüz kadar tutan çalgı müziği eserleri arasında yüz dört senfoni ile seksen üç yaylı sazlar kuarteti vardır. Yaylı sazlar kuarteti Haydn'ın sanatında merkezî bir yer tutar. Haydn en öznel düşünce ve duygularını kuartetlerine yerleştirmiştir. "Kuartet Haydn'ın hislerini en doğal ifade yoluydu". Haydn orkestra eserleri karşısında bir oda müziği üslûbu yaratmakla kalmamış, çeşitli oda müziği eserleri arasında bir yaylı sazlar kuarteti üslûbu meydana getirmiştir. Mozart yaylı sazlar kuarteti türünü Haydn'dan öğrendiğini söyler. Ancak, Mozart'ın bu alandaki eserleri de Haydn üzerinde yeni bir etki yaratmıştır. Haydn yirmi dört opera ile iki oratoryo da bestelemiştir. Operaları için fazla bir şey söylenmiyorsa da iki oratoryosu Haendel'den iki kuşak sonra bu alanda süren biteviyeliği gidermiş ve iki yeni tepe gibi yükselmiştir.

31 mart 1732'de Avusturya'nın Rohrau kasabasında doğmaştur. Orta halli, müzikle ilgili bir ailenin çocuğudur. Duyduğu melodileri hemen kapmak suretiyle müzik alanındaki istidadını küçüklüğünde belli etmiştir. Haydn'a ilk müzik derslerini kasabadaki okullardan birinin öğretmeni vermiştir. Sonra ailenin hısımlarından bir müzikçi, Johann Matthias Frank, Haydn'ın müzik eğitimini üstlenmiştir. Haydn altı yaşında Frank’ın evine girmiştir. Orada çok şeyler öğrenmişse de hayatı tam bir sefalet içinde geçmiştir. Arkadaşsızdı da. Hep değişen ruh durumu, kendine kapanık hali çocuklar arasında alay konusu oluyor, bu alaylara meydan bırakmamak için başka çocuklardan uzak duruyordu. Bu hırçın ve sıkıntılı çocukluktan sakin ve iyiliksever bir sanatçının çıkışı yavaş bir gelişmenin sonucu olacaktı. Çocukluğunda pek nezaket ve şefkat görmemişti. Büyüdüğünde hem son derece nazik hem çok şefkatli bir insan oldu. Daha orta yaşlarının eşiğinde delikanlılara "çocuğum" diye hitap ediyordu. Başkalarına gösterdiği bu sevgi karşısında "Baba Haydn" diye anılmakta gecikmiyecekti.

Haydn Frank’ın evinde sıkı bir disiplin altında iki yıl boyunca keman ve harpsikord çalmış, solfej, beste ve armoni üzerinde çalışmıştır.

1740'da Viyana’nın St. Stephen kilisesi müzik yöneticisi yeni sesler aramak üzere Hamburg'a geldiğinde Haydn’ı yalnız istidatlı değil hem de iyi eğitilmiş buldu.

St. Stephen kilisesi koro çocuğu olarak Haydn yiyecek ve giyecek bakımlarından darlıktan kurtulmuş bir halde müzik eğitimine devam etti. Ama Viyana'daki hayatı da Frank’ın evindekinden daha kolay değildi.

On yedi yaşına, sesi değişinceye kadar burada kaldı. Sonra parasız, işsiz ve arkadaşsız buluverdi kendini. Ders vererek, keman çalarak geçimini sağlamaya çalıştı. Bir yandan da besteler yapıyordu. 1752’de bir operası Burgtheater'de oynandı ve oldukça iyi karşılandı.

Bu arada şair Pietro Metastasio ile tanışmış, onun yardımiyle opera bestecisi Nicola Porpora'nın yanında iş bulmuştur. Porpora Haydn'a şan ve ses müziği (musique vocale) üzerine ders de vermiştir. Haydn Porpora sayesinde Viyana'nın ileri gelen müzikçilerile, bu arada Gluck'la ve varlıklı bir müziksever olan Joseph Fürnberg'le tanıştı. Fürnberg Haydn'ı Weinzierl'deki malikânesi için tuttu. Haydn Weinzierl'de kısa zamanda Fürnberg için on sekiz orkestra parçasile bir yaylı sazlar kuarteti yazmıştır.

Sonra Kont Ferdinan Maximilian von Marzin'in Pilsen'deki sarayına müzik yöneticisi olmuştur. Haydn iki yıl süren bu görev sırasında 1759'da birinci senfonisini yazmıştır.

26 kasım 1760'da, bir perukacının kızı olan Anna Maria Keller'le evlendi. Gerçekte Anna'nın küçük kardeşi Thereza'yı seviyordu. Fakat Thereza manastıra girmiş ve Haydn, büyük kızkardeşle evlenirse teselli bulacağını ummuştur. Oysa bu evlilik hiç mutluluk getirmemiştir. Anna kocasını anlıyacak bir kadın değildi. Sık sık kavga ederlerdi. Birkaç yıl sonra ayrıldılar, ama Haydn bütün ömrünce Anna'ya bakmıştır.

Kont von Marzin 1761 'de malî güçlükler yüzünden orkestrasını dağıttığında Haydn tanınmış bir müzikçiydi artık. Aramadan iş buldu. Mayıs 176l'de Prens Paul Anton Esterhazy'nin Eisenstadt'daki sarayına ikinci yönetici oldu. Bundan böyle otuz yıl Esterhazy ailesinin hizmetinde kalacaktı. Aile Odenburg yakınında yeni bir saray yaptırdıktan sonra Haydn da birinci yöneticiliğe yükseltildi. Muntazam aralıklarla ve özel vesileler için verilen konserleri yönettiği gibi düğün ya da resmi bir şahsiyetin ziyareti gibi fırsatlar münasebetiyle yeni besteler meydana getiriyordu.

İyi düzenlenmiş biteviye bir hayat geçiriyordu. Büyük şehirden ve başka bestecilerden uzakta hazırladığı eserler her türlü etkiden uzak kaldığından yüksek ölçüde özgünlük (originalite) gösteriyordu.

Ünü yavaş yavaş Avusturya'nın her köşesine yayıldı. Sonra bütün Avrupa'ya. 1764'de Paris ve Amsterdam'da bazı eserleri yayınlandı.

Müzik dünyasında gittikçe genişleyen bu yetkisi kendisini değiştirmiş değildir. Sade ve dürüst bir insan olmağa devam etti. Fakir bir aileden çıktığını, buna rağmen hatırı sayılır bir seviyeye yükseldiğini hep gururla hatırladı. Bütün davranışlarında kendisine iyi adam dedirtiyordu. Bu iyiliği karşılığını da görmüştür. Düşmanı çok az, seveni pek çok olan nadir insanlardandır.

Çalışkan ve dindardı.

Mutlu bir kişi değildi. Çağdaşları içinde, güldüğünü hiç görmediklerini söyleyenler çıkmıştır. Büyük bir yalnızlık içindeydi. Esterhazy konağının dışındaki dünyayla ilgisinin kesikliğini acı acı hatırladığı zamanlar çoktu.

Mozart en sevdiği kimseydi. 1781'de ilk karşılaştıklarında Haydn kırk dokuz yaşındaydı, Mozart yirmi beş. Bir öğretmenle öğrencisi gibi bir durum. Gerçekten de Mozart yaşlı arkadaşından birçok şeyler öğrenmiştir. Ne var ki Haydn da Mozart'tan birçok şeyler öğreniyordu. Belki de daha fazlasını. Viyana'ya her gelişinde Mozart'ı evinde ziyaret etmek âdetiydi.

1790 yılı Haydn'ın hayatında bir dönüm noktasıdır. O yıl işvereni ölmüş, Esterhazy'deki orkestra dağıtılmış, kendisine, ücreti ve sıfatı devam etmek üzere, izin verilmişti. Elli sekiz yaşındaydı. Sevinçle Viyana’ya geldi. Nihayet otuz yılını içinde geçirdiği konağın dışındaki dünyayı ve bütün müzikçilerden üstün tuttuğu Mozart'ı istediği gibi görebilecekti.

Mozart da onu seviyor ve kendisine "baba" diye hitap ediyordu. Birbirlerile konuştuktan ve birbirlerine çaldıktan sonra ikisi de daha güzel besteler yapıyorlardı.

Bu, ancak kısa bir müddet böyle sürdü ve aynı yılın sonlarında bir yabancının gelişiyle sona erdi. Yabancı, Londralı empresaryo Johann Peter Salomon'du. Salomon Haydn'a Londra'ya gelip birkaç senfoni bestelemesini teklif etti. Empresaryonun sözünü ettiği dolgun ücrete ne Haydn ne de Mozart dayanabilirdi.

Haydn'ı Londra yolculuğuna uğurlamaya gelen Mozart yaşlı arkadaşını bir daha göremiyeceğini gözyaşları içinde söylüyordu. Gerçekten de göremedi. Ama yaşlı arkadaşı değil, kendisi bir yıl sonra ölmüştür.

Haydn İngiltere yolunda Bonn'da mola verdi. Orada Ludwig van Beethoven adlı genç bir bestecinin bir eserini dinledi. "İstidatlı bir kişi" yargısını verdi.

1 Ocak 1791'de Londra'ya vardı. Londra'da Haydn büyük itibar görmüştür. Golden Square'deki gösterişsiz evinde İngiltere'nin en saygıdeğer kimseleri ziyaretine geliyorlardı. Haftanın altı akşamı davetlere gidiyordu. Bir yandan da beste yapıyordu. İlk konseri için hazırladığı "sürpriz" senfonisi büyük ilgi gördü. Sonra öbür senfonileri aynı ilgi havası içinde çalındı. Konserler arasında balolara, pikniklere ve nehir gezintilerine çağırılıyordu. Oxford Üniversitesi tarafından kendisine müzik doktoru unvanı verildi. Bu dağdağalı hayatı devam ederken aralık 1791'de bir gün Mozart’ın ölüm haberini aldı.

1793 haziranında Viyana'ya geldi. Orada yirmi iki yaşındaki Beethoven kompozisyon dersleri almak üzere kendisini sabırsızlıkla bekliyordu. Ama hırçın Beethoven'le başlayan bu çalışmalar verimli ve devamlı olamamıştır.

1794'te yeniden Londra'ya gitmiş, ilk seferinde olduğu gibi altı senfoni bestelemiş ve yönetmiştir. - Haydn'ın Londra'da yazdığı on iki senfoni; "Salomon" yada "Londra" senfonileri diye anılır. -

Bu arada Esterhazy konağının başına yeni bir prens geçmiş ve Haydn'a dönmesi için haber göndermişti. Haydn döndü.

Kendisine genç bir yardımcı tutulmuştu. Haendel için hazırlanmış bir libretto üzerinde büyük bir oratoryo hazırlamak istiyordu. Yavaş yavaş ve dikkatle çalıştı. Nihayet "The Creation" (Yaratış) adlı bu oratoryoyu tamamladı. Oratoryo 1798 nisanında çalındı. Gerçekten "Messiah’tan beri en başarılı oratoryoyu yazmış oluyordu.

Gittikçe daha yavaş bir tempo ile çalışarak 1800 sonlarında "The Seasons" (Mevsimler) adlı oratoryoyu tamamladı.

Böylece yaratıcı hayatı sona ermişti. Daha dokuz yıl yaşadı: Günden güne daha zayıflayarak, müzikseverlerin ziyaretlerini ve hediyelerini içten bir sevinçle karşılayarak ve kabul ederek.

Viyana'nın Fransız orduları tarafından işgali ömrünün son aylarındaki çöküntüyü artırmıştı. 31 Mart 1809 da, yetmiş yedi yaşında öldü. Cenaze törenine Napoleon'un emriyle, birçok Fransız subayı katılmıştır.

BAŞLICA ESERLERİOrkestra müziği: 45 No. senfoni, sol majör 88 No. senfoni, 12 "Londra" senfonisi, sol majör Toy senfonisi, re majör viyolonsel konçertosu. Oda müziği: Op. 33 6 kuartet, op. 76, 6 kuartet. Koro müziği: Yaratış - oratoryo. Başkaca: 99 3104 No. senfoni, operalar, mesler, uvertürler, çeşitli konçertolar, triolar, sonatlar, şarkılar.

Yorumlar